Mustafa Kemal Atatürk, modern Türkiye'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanıdır. 1881 yılında Selanik'te doğan Atatürk, askeri ve siyasi dehasıyla Türk milletinin kaderini değiştirdi. Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş döneminde yetişen Atatürk, Birinci Dünya Savaşı'nda ve sonrasında yürüttüğü başarılı askeri operasyonlarla Türk milletini bağımsızlık mücadelesine önderlik etti.
Atatürk, Türk Kurtuluş Savaşı'nı başarıyla yöneterek, 1923'te modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasını sağladı. Yaptığı devrimlerle Türkiye'yi çağdaş bir ulus devlet haline getirmek için çaba gösterdi. Dil, kıyafet, hukuk ve eğitim gibi birçok alanda radikal reformlar gerçekleştirdi. Laik ve demokratik bir cumhuriyetin temellerini attı ve Türk toplumunu çağdaş dünyanın bir parçası haline getirdi.
Atatürk, 1938'deki ölümüne kadar Türkiye'nin modernleşmesi ve gelişmesi için çalıştı. Onun fikirleri ve liderliği, Türk milleti için bir ilham kaynağı olmaya devam etmektedir ve Türkiye'nin tarihindeki en etkili ve önemli liderlerden biri olarak kabul edilmektedir.
Atatürk ve Edirne
Türk milletinin yüce lideri Mustafa Kemal Atatürk, hayatı boyunca Edirne'ye üç kez ziyarette bulunmuş, Edirne halkı her gelişinde O'nu bağrına basmıştır.
Atatürk'ün Edirne'ye İlk Gelişi
Mustafa Kemal'in resmi anlamda Edirne'ye ilk gelişinde, rütbesi binbaşıdır.
İtalyanların 29 Eylül 1911'de Trablusgarp'a saldırmaları üzerine, Osmanlı yönetiminin görevlendirmesini beklemeden, gönüllü olarak o yöreye giden ve o toprakları "Osmanlılarındır! Vermeyiz" inancıyla savunan az sayıdaki subay arasında Mustafa Kemal de vardır.
Çok zor ve ağır savaş koşulları altında, amaçlarına ulaşma uğraşı içindeyken patlayan Balkan Savaşı'nın Edirne'yi de yuttuğunu ve düşman ordularının Çatalca'ya yöneldiklerini duyduklarında, tüm subaylar İstanbul'a döner.
Bu arada Mustafa Kemal, Viyana'da bir göz tedavisi görür ve Bolayır Kolordusu Hareket Şube Başkanı olarak görevlendirilir. Edirne'de de 15. Kolordu bulunmaktadır ve merkezi Dimetoka'dır. Mustafa Kemal, Bolayır Kolordusu ile Doğu Trakya ve Edirne'ye yönelenler ve 21 Temmuz 1913'te Edirne'nin geri alındığı gün şehre girenler arasındadır. Mustafa Kemal Edirne'de Kaleiçi'nde, bugünkü adıyla İnönü Caddesi üzerinde, İstiklal Okulu yakınındaki Sarı Pansiyon'da 20 gün kadar kalmış, 10 Ağustos 1913'te Edirne'den ayrılmıştır.
Atatürk'ün Edirne'ye İkinci Gelişi
Yıl 1916... Ve Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal Edirne'de
Çanakkale Zaferi'nin kazanılması, İngiliz ve Fransız donanmasının Çanakkale Boğazı'nı geçemeyeceğinin anlaşılması üzerine, askeri ve siyasi anlamda yeni bir durum oluşmuştu. Bu yeni durumun ortaya çıkardığı yeni koşullar ışığında Gelibolu'da yoğunluk kazanmış savaş artığı birlikler yeni bir yapılanma amacıyla merkez Edirne olmak üzere Trakya içlerine çekilmiştir.
Çanakkale'de kazandığı zafer üzerine üç terfi birden alan Albay Mustafa Kemal, Kolordu merkezi olan Edirne'ye 16. Kolordu Komutanı olarak gelmiştir. Osmanlı Tarihinde bir komutana gösterilmeyen olağanüstü bir tezahüratla karşılanmış, adeta yer yerinden oynamıştır. Atatürk 1916 yılında ikinci kez Edirne'ye gelişinde çalışmalarını o günün müşirlik dairesi olan şimdiki Tümen Karargâhında sürdürmüştür. Bu gelişinde Edirne'de bir buçuk ay kalan XVI. Kolordu Komutanı Mustafa Kemal, İskender köylü Mahmut (Pilevneli) Ağanın evinde kalmıştır.
Gazi Mustafa Kemal, 25 Aralık 1916 günü büyük bir törenle doğu cephesine uğurlanır.
Atatürk Son Defa Edirne'de
Selimiye Camii'ni ziyareti;
O sene, 26 Temmuz günü, Edirne'yi altüst eden kasırgada Selimiye Camii ile birlikte birçok cami hasar görmüş, birçoğunun minaresi yıkılmıştır. Atatürk Selimiye Camii'nde minberle avize arasında durur ve etrafındakilere "Beyler, hiçbir dine bağlı olmayan kalp istirahatten mahrumdur" diyerek söze başlar, "Bakınız ecdadımız İstanbul'un fethinden tam 125 sene sonra, bu şaheser camiyi İstanbul'da değil de Edirne'de yaptırmış; böylece Edirne'ye mührünü basmış, tapulaşmıştır. Dâhi Mimar Sinan, sanat ve din aşkıyla bu eseri bina etmiştir" der ve mihrapla avize arasında durur. Avize üstünde olan yarım kubbedeki yazıyı okuduktan sonra müftüye "Hocam, bu ayet, tövbe süresinin 18. Ayeti değil mi?" der. Müftüden "Evet Paşa Hazretleri “cevabını aldıktan sonra tekrar müftüye döner ve "Bana bu ayetin manasını söyleyebilir misiniz?" diye sorar. Müftü efendi "Bildiğim kadarıyla bu ayette Allah'ın mescitlerini, camilerini yapan ve imar edenler, Allah'a ve ahiret gününe iman edip, namazlarını kılan, zekatlarını veren ve ancak Allah'tan korkanlardır, onlar doğru yoldadır" der. Atatürk "Evet ben de öyle biliyorum," der.
Orada bulunan Bayındırlık ve Vakıflar müdürlerine hitaben, başta Selimiye olmak üzere, Edirne'nin hasar gören bütün camilerinin tamiri için gerekli keşfin yapılarak bilançosunun üç gün içinde kendine verilmesini ister. Atatürk 25 Aralık 1930 günü Edirne'den ayrılır. Kısa bir süre sonra ödenekler Edirne'ye gelir ve bununla hasarlı bütün camiler onarılır.